Her hareketin başka bir etkisi var üstümüzde, her asana da her
insanda ayrı bir etki yapıyor, ancak asanaya girmek, asanada kendini bulmak ve rahatlamak
için nefese odaklanmak, nefesin farkına varmak, yaptığımız hareketi ve
üstümüzdeki etkisini tamamıyla başkalaştırıyor.
Nefes direnç, çaba ve yardım gerektirmez. Yani nefes olanı
ortaya koyar, olmayı değil. Nefesin amacı şu anda bizim yaşamımızı idame
ettirmektir, ama herhangi bir sonu, statüyü, duygusunu, sahiplenmeyi içermez.
Hayatımızı; yaptıklarımız, statümüz, malımız mülkümüz,
bedenimiz ile tanımladığımızı ve sınırlarımızı da bu tür dışsal araçlarla
tanımladığımızı zannediyoruz her gün. Oysa her nefes alış sonsuzluğu, her nefes
veriş sonu tanımlıyor.
Nefesin alındığı yerde başlangıç, içimize akarken sonsuzluk,
nefesi vermeye başladığımızda boşluk, nefesin bittiği yerde sonsuzluk var. İşte
ancak burada ötemizi, hediyemizi ve varoluşumuzu bulabiliriz. Sadece nefesin
sessizliğinde, farkındalığın ilk adımlarını atabiliriz; etrafımızdakilerin,
hayvanların, doğanın, güzelliğin, çirkinliğin, sonun, başlangıcın, bütünün,
birliğin anlamına varabiliriz.
Nefesi alıp vermek değil hayat, nefesi yaşamak.
Genişletilmiş dünyanın kapılarını nefesle biraz olsun
aralamak, tekrar birbirimizin nefesi ile beslenmek dileğiyle.