− Tatil nasıldı?
− Güzel, tam olması gerektiği gibi. İnsanlar bana benim
onlara duyduğum saygıyı gösterdiler. Zaten insanın istediği de bu, sana nasıl
davranılmasını istiyorsan sen de öyle davran...
− Biraz beklenti gibi geldi kulağa, ne bileyim...
− Hayır neresi beklenti, ben mesela bir sürü iş yaptım ve
sen benim yaptıklarımı görmediğin gibi bir de beni yerdin. Bozuldum.
− Tam da onu söyleyecektim, dün de bunu söyledin, evet bazı
şeyler bana uygun, bazıları değil, gerisini de bilmiyorum, olanlardan bana
uygunları beğendiğimi, bana uygun olmayanları beğenmediğimi söylemişimdir, ama
seni üzmek amaçlı değil sadece tespit.
− Olabilir, ötekileri de öğrensen de bir onaylasan.
− Ya Elif bu beklenti, hem de kendi ihtiyaçların
doğrultusunda bir beklenti.
− Hayır bu sadece olanı düzgün görmeni istemek.
Ben ısrarcı olmaya başlamıştım, aynen Elif’in beklentileri
gibi; o benden onu izleyip, yaptıklarını görüp takdir etmemi istediği gibi, ben
de onun bunların beklenti olduğunu kabul etmesini istiyordum. Bir an sustum.
Allah’tan bu farkındalığa evrenden cevap geldi ve misafirleri geldi de odadan
çıktım. Bilmiyorum ben de nasıl davranılacağını, bu hayat, bana bugüne kadar bu
kadar irdelemeyi ve farkındalığı öğretmemişti.
Buna denge adı veriliyor, bazıları buna ayna da diyor ya da
yansıma ya da bir olmaya giden yol. Bence bu bütün olmaya giden yol; bir
değiliz, hepimiz farklı görevler, farklı yapılar, farklı anlayışlarla buraya
geliyoruz, aynı aileden olsak da kalıplarımız, davranışlarımız, algılarımızdan
dolayı düşüncelerimizle farklıyız. Ama her birimiz bir bütünün dengede
kalmasını sağlayan yapı taşlarıyız.
Denge; arzular, bağımlılıklar, istekler, korkular,
beklentiler gibi her türlü uç tarafından bozulur; görmeyi, farkındalığı
zedeler. Ancak her iki uçta deneyim kazanmak lazım ki doğru bir ilerleme
kaydedilebilsin. Bu yüzden, öfkeyle, keyifle, gülerek, üzülerek, hayatın her
anını deneyimlemek lazım. Her yaşananı deneyimlerken, onu içimizdeki gibi
dışımıza yansıtmak, yansıttıkça bir bütün olmak. Yansıttıkça içimize olduğumuz
kadar dışımıza da dürüst olmak.
Her tepkinin kesinlikle bir nedeni vardır, onu izle, fark et
ve hangi duyguyu hissettirdiğinin farkına var. Ta ki davranışların ve sözlerin
nefesin kadar ritmik ve dengeli bir hale gelinceye kadar sakınmadan, usanmadan
dene.
Nasıl bedenin alışkanlıkları asanalarla değişiyorsa, nefes ritmik
hale gelip asanayı yönlendiriyorsa, hareketin içinde dengeyi bulup nefes, zihin
ve beden bir oluyorsa…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder