Birkaç gündür “İçimizdeki Kapıları Açmak” kitabının çeşitli
sayfalarına takılıp oradan oraya atlayıp duruyorum. Yaşamımızda neleri neden,
nasıl veya niçin yaptığımızı bildiğimizi zannedip kendi toplum, aile ve arkadaş
yapımızın içinde debelenip durduğumuzu fark ettim, bir şeyleri farklı gözle
görmenin ne demek olduğunu anlamadan.
Jiu Jitsu takımına girdi kızım, şimdi de benim öğretmenim
oldu. Dün onunla hareketleri anlamaya çalışırken, birden onun altında kalmadan
üste çıkmak için ne kadar çabaladığımı fark ettim. Aslında amaç orada üste
çıkmak değil. Orada kalınan kapalı alanda kendi sınırlarını anlayabilip, imkânsız
olduğunu düşündüğün bir şeyi gerçekleştirmek. Merak etmek, merak edip zamanı ve
mekânı pek de dikkate almadan ne kadar genişleyebileceğini anlamak. Ta ki kopma
noktasına kadar kendini ve karşındakini yormadan ilerleyebilmek.
Uygun yöntem ve uygun tutumu anda gerçekleştirebilmenin
farkındalığını yaşamak…
Senin, dünyadaki bütün yetenekler
yerine birçok kişinin
sahip olmadığı
bir şeye
sahip olmanı
diliyorum;
İçtenlikle gülebileceğin ve kendini rahat hissedebileceğin bir zaman…
Yapabilmen ve düşünebilmen
için
bir zaman,
Sadece kendin için değil, hatta hediye edebileceğin bir zaman.
Sürekli çalışıp
didinmen için
değil,
Memnuniyetini ve iç huzurunu yaşayabilmen için bir zaman.
Sadece harcaman için değil, sana da kalacak bir zaman,
Saate bakıp veya yaşına
bakıp
keşkeler
yerine,
Heyecanı, şaşkınlığı ve güveni inşa edebileceğin bir zaman.
Kendini bulabileceğin bir zaman,
Her gününü, her saatini iç huzuru ile
yaşayabileceğin bir zaman.
Yapamamışlıklarına ve yaşanmamışlıklarına kızıp kendini mahkum etmek yerine,
Yaşayabileceğin ve varlığını bileceğin bir zaman diliyorum.
Elli Michler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder